Derinden esen sert rüzgarın verdiği o sesi duyunca anladım sonbaharı... Boynunu bükmüş çınar ağacına yaslandıgımda beni taşıyacak gücünün kalmayışından. Yeşil yaprakların yerlerde kuru bir görüntüye dönüşmesinden anladım, anladım ki sonbahardayız. Kuşlar eskisi gibi ötmeyecek, güneş gülen yüzünü bir süre göstermeyecek.Aslında bunun sebebidir Kasım! Dokuzu beşin geçmesidir. Dev bir çınarın yerini özünde yetişecek filizere bırakmasıdır.Yeşerecek umutların tohumlarının serpilmesidir. Sebep olmustur sebepleri bizlere... Çınar gitti diye üzülmeyin! O'nun gidişi yeni çınarlara olan güvenindendir. Arkasına bakmadan gitmesi bu yüzdendir... O aslında giden değildir. Sebepsiz hep yeşil kalacaktır. O hep umuttur. O hem bugün hem yarındır. O 10 Kasım 1938'de gözlerini dinlendirmektir. O geçmişten bu güne gelen, yarına gidendir. O Mustafa Kemal'dir. O en büyük Türk ATATÜRK'tür...
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü gözlerini dinlendirmeye başlayışının yetmişinci yılında saygı , özlem ve içtenlikle anıyor , iyi istirahâtler diliyoruz.